Anasayfa / Tarım, Çevre, Orman ve Hayvancılık / Balıkçılık / Üretim İçin Harcanan Bir Ömür

Üretim İçin Harcanan Bir Ömür

    Üretime giden bütün yollar inişleri çıkışları olan zorlu bir yolculuktur. Zordur üretmek, emek ister, özveri ister, sabır ister, dikenli bir yolculuktur. Fikir üretmekle başlar ilk başta üretmek,  bu fikirlerin uygulamaya geçmesiyle canlanır şekillenir insanın yolculuğu.

       Bu zorlu yolculuğu, üreterek kazanmayı zor olsa da birileri seçer yaşamında. Ülkemizin her ilinde, ilçesinde vardır böyle güzel insanlar. Üretim Tecrübelerin birikimidir, tecrübelerde insanda hata yaparak kazanılır, fakat iş hayatında bu hatalara asla yer yoktur. Ülke ekonomisinin inişleri çıkışları önce üreten insanı etkiler. Zordur üretmek, değişen teknolojiye ayak uydururken sürekli kazandığını harcar, gelir ve gider arasındaki dengeyi kurmakta zorlanırsın. Üretirken kazandığı tecrübelerini, her düştüğünde kalkmak için kullanırsın.

     Hasan Muslu’da Sındırgı ilçesinde bu ender kişilerden sadece bir tanesi. Zor olanı seçerek verdiği inişli çıkışlı yaşamında belki biraz yorgun, yorgun olsa da üretmekten vazgeçmeyen birisi.

      Sındırgı’da yaşam sitesi olarak biz de kendisini işyeri olan üretim yaptığı   Balık Av Yemi ‘nde ziyaret ettik.  Kendisiyle üretim hayatına nasıl başladığını ve zorlu yolculuğu hakkında sohbet ettik.

       Bu iş yeri ilk önce yağ değirmeniydi.  Anne Baba düşünüp kurmuş sağ olsun diye başladı sözlerine. Hasan Muslu sohbetinin devamında başka bir ilçeden usta getirdiğini, ustanın yanında çırak olarak başladığında 14 yaşında olduğunu söyledi.

     Rafine yağının bu kadar yaygın olmadığı dönemde ayçiçeği, susam, çitlenbik yağını değirmende çıkardıklarından bahsetti.  Çoğunlukla soframızda yediğimiz yağ, ayçiçeği değirmende işlenir bütün yıl tüketilirmiş.

  Zaman değişiyor tabi, değişen zaman işinizde yenilik yapmayı gerektiriyor.  Hasan Muslu’da zamana ayak uydurmak adına işinin sürekliliği için Balık Av Yemine çevirmiş. Önceleri ayçiçeğinden, sonra mısırdan baraj balıkçılığı için balık av yemi yapmaya başlamış. Kendiside balık tutmayı sevdiği için ilçedeki Çaygören Barajında balık tutmaya ailecek giderlermiş.

          Edirne’den, Karsa kadar Balık avı sattığını, her ilde balık av malzemesi satan bir müşterisinin olduğunu dile getirdi. Piyasada Pazar oluşturması yıllar almış.

         Sözlerine “ Ülke genelinde bu işe ilk başlayan kişilerden birisiyim. Müşterilerim her zaman bilirler ürünümün kalitesini.  Tabi şu an düşünüyorum da.  İnsanın olgunlaşması zamanla oluyor.  İş hayatı acımasız fazla duygusallığı kabul etmiyor. Doğru yaptığınızı düşündüğünüz çoğu şeyler zaman içinde kendinize bile yanlış gelebiliyor” diye devam etti.  

    Üretim fikirlerin hayallerin ortaya çıkması ile şekilleniyor. Kendisine bundan sonraki üretimindeki hedeflerini sorduğumuzda bize  “Üretirken insan önce ülkesine faydalı olmalı.  Vergisini,  işçisinin maaşını gününde ödeyebilmeli.  Allaha şükür iki evladım var.Ümidim  Onların sağlığı ve oğlumun bu işi devam ettirebilmesi . ” diye konuştu.

     Kendisinin üretim yaparken karşılaştığı zorlukları sorduğumuzda ham madde alamadığım, üretimime ara verdiği dönemler oldu dedi.  Bu dönemlerde Ticaret Odası üyelik aidatını alabiliyor. Buna rağmen bir gün olsun Ticaret Odasından bir yetkilinin gelip üretim konusunda karşılaştığım zorlukları sormadı diye konuştu.

    Hasan Muslu sözlerine “Üyeni bir kere ziyaret etmemişsin bu kişi üretiyor mu  üretmiyor mu takip etmemişsin fakat üyelik aidatını alıyorsun.  Ticaret Odasının tesislerinin nerde olduğunu bile bilmiyorum. Bu güne kadarda hiç faydalanmadım” diye dile getirdi.

    Sındırgıda Yaşam sitesi olarak da bizde Hasan Muslunun bu sorununu sitemizde paylaşmak istedik.  Belki birgün Ticaret Odası yetkilisinin üyelik aidatından önce amacı ,  üyelerinin üretim sorunlarınla ilgilenmek önceliği olur. Üyelerinin neden üretime ara verdiğini sorunun kaynağını  yerinde gelir ve inceler. Hasan Muslu ve ailesine bu zorlu yolculukta başarılar diliyoruz.   Güçlü olan, en zor işi bile başarabileceğini unutmamak gerekli olduğunu hatırlatarak yazımı Zora Dağlar Dayanmaz atasözü ile tamamlamak istiyorum.

Yazar: Nefise Kadıoğlu

Sındırgı Haber Gazetesinde editör - yazar olarak çalıştım. Yeryüzü Melekleri Derneği başkan yardımcısı olarak Bilge Seramik ve Sanat Atölyesinde ve Sındırgı Kitap Kafe sosyal girişim projelerinde yer aldım. Güncel yazılarımı Sındırgı'nın Dijital Hafızası olan Sındırgı'da Yaşamdan takip edebilirsiniz. Sındırgı bizim memleketimiz.