Sındırgı Yörüklerinden Doğayla Uyumlu Bir Ziraat Yöntemi: Ağaçların Erken Uyanışını Geciktirme Sanatı
Sındırgı’nın bilge Yörükleri, doğanın ritmine kulak vererek geliştirdikleri geleneksel yöntemlerle meyve ağaçlarını geç donlardan korumayı nesiller boyunca sürdürmüşlerdir. Bu topraklarda yaşayan Yörükler, ağaçların erken çiçek açmasının, don riskiyle mahsul kaybına yol açabileceğini gözlemlemiş ve bu sorunu çözmek için oldukça etkili ve doğayla dost yöntemler geliştirmiştir.
Bu yöntemin merkezinde, ağacın uyanma zamanını bilinçli şekilde geciktirmek yer alır. Özellikle don olacağı tahmin edilen günlerde, meyve ağaçlarının köklerine bilinçli olarak su dökülür. Bu işlem, toprağın üst katmanlarında donmaya sebep olarak ağacın kök bölgesinin soğuk kalmasını sağlar. Böylece ağaç, ilkbahar geldi zannederek erken çiçek açmaz; kendi mevsiminde uyanır ve don riskinden korunmuş olur.
Bir diğer etkileyici uygulama ise karla ilgilidir. Yağan karlar, ağacın dip kısmında özenle biriktirilir. Üstüne ise bir miktar toprak örtülür. Bu kar ve toprak tabakası, kök bölgesinin daha uzun süre soğuk kalmasını sağlar. Adeta bir doğal soğutucu gibi işlev görerek ağacın içsel saatini yavaşlatır.
Bu geleneksel bilgi, yalnızca bir ziraat tekniği değil; doğayı okuma, mevsimlerle uyum içinde yaşama ve nesilden nesile aktarılan bir bilgelik örneğidir. Sındırgı Yörüklerinin bu yöntemi, modern tarım yöntemlerine ilham verebilecek kadar hassas ve doğaldır. Bugün bile birçok çiftçi, bu kadim yöntemi uygulayarak ürünlerini korumakta ve atalarının izinden gitmektedir.
