Bir Dönem Sındırgı Meydan Kahvehanesi Vardı
Kahvehanenin tarihsel gelişimi ve işlevlerinden bahsettikten sonra Sındırgı Meydan Kahvehanesi hakkında bir yazı hazırladık. Keyifli okumalar.
Kahvehane’nin Tarihsel Gelişimi
Kahve Osmanlı’ya Mısır’ın fethiyle girdiğini söyleyebiliriz. Kahve Orta Çağ’da yiyecek olarak Habeşistan’daki yüksek yaylalarda yaşayan yerli halk tarafından un haline getirdikleri kahve çekirdeğinden yaptıkları ekmekle biliniyor. Kahvenin içecek haline getirilmesi ise Yemen’de oluyor. Hz Süleyman, İbni Sina ve Şeyh Şazeli Kahveyi ilk içecek haline getirmiş olduğunu söyleyenler vardır. Osmanlı folklorunda kahvecilerin piri Şeyh Şazeli olarak geçiyor.
Osmanlılar, 1517’de Mısır’ı alınca kahvenin merkezine de ulaşmış oldular bir anlamda. Bu tarihten sonra kahve ticareti arttı. Dolayısıyla kahve daha tanınan bir madde haline geldi. Kahve içme alışkanlığı da alt tabakaya inince, köşkün yerini kahvehaneler aldı. 1554 – 1555 yıllarında, Kanuni Dönemi’nde yani, ilk kahvehane Arapların, Afganların, Acemlerin, Şark tüccarlarının çok olduğu Tahtakale’de Hakem ve Şems adlı iki kişi tarafından açılıyor. Kahvehane giderek Suriçi, Beyazıd, Aksaray, Kapalı Çarşı gibi ticaret bölgelerine ve oradan da sivil yerleşimlerin olduğu Müslüman ve azınlık mahallelerine doğru yayılıyor.
İlk zamanlarda kahvehanenin caminin yan unsuru olduğu doğrudur. Ama orada da; bunların kahvehane değil, kıraathane olduğunu dair bir yorum getirilir. Bu mekânlara daha çok okuryazar insanlar okumak için gidiyorlar. Zamanla okuryazar insanların elini ayağını buralardan çekmesiyle, bu mekânlara da ayak takımı doluyor ve kıraathaneler kahvehanelere dönüşüyor.
Kahvehane’nin Sosyal İşlevleri
Erkeklerin hayatlarında dört mekân vardır; hanesi yani evi, geçimini sağladığı ticarethanesi, sosyal hayata karıştığı kıraathane/ kahvehaneler, ibadet mekanı cami. İnsanlar sosyal ilişki kurmak amacıyla kahvehanelere önem vermişlerdir. Kahvehaneler topluma büyük bir dönüşüm getirmiştir. Bu mekânlarda insanlar konuşur, tartışır, problemlere çözüm bulur, uzak diyarlardan gelen haberleri alır olmuşlardır. Yani, karmaşık bir kültürel doku, kahvehane toplantılarında kahve, çay gibi içeceklerin etrafında ortaya çıkar. İnsanlar kahve bahanesiyle sohbet etmeye gidiyorlar. Çünkü geleneksel toplumlarda kültür ve bilgi sohbetle üretilir. Sohbetle kültürün üretimi kahvehanelerde gelişiyor.
Geçmişte hamam kadınların buluşma, kız alıp-verme, görücüye çıkma, seyretme yeri ise kahvehaneler erkek nüfusun yaşayışının sosyal alanıdır. Sosyal hayatı anlayabilmek için bir gözlem ve seyir alanı, amele pazarları gibi iş yeri, kabadayıların gittiği tulumbacı kahveleri, âşıkların saz çalıp şiir söyledikleri kahvehaneler, alafranga şarkıları alaturka çalgılarla çalınan semai kahveleri geleneksel kahvehanelerin işlevlerindendir.
Sındırgı Meydan Kahvehanesi
Sındırgı’da kahvehaneler gündüz buluşma, hoş sohbet yanında yalnızlığını bastırma, sosyal hayattan havadislerden haberdar olma, konuşacak birini bulma yeri olarak kullanılır. Özellikle Meydan Kahvehanesi köyden gelenlerle şehirli halkın buluşma ve görüşme yeri olduğu kadar aranan kişilerin bulunma yeri yani bir nevi adres olarak ta kullanılır. İnşai çalışmalar bu kültürü öldürdü ve yerlerini daha çok kafelere bıraktı. Cumhuriyet meydanının inşa edildiği 1960lı yıllardan beri açık olan kahvehane yenilenme yada başka bir amaçla yıkıldı.
Sındırgı Meydan Kahvehanesi açılırsa belki aranıp ta bulunamayanlara, belki yalnızlığında kavrulmuş insanlara, belki de sessiz sedasız göçüp gitmeye hazırlananlara merhem olur. Bir sosyalleşme ve buluşma mekânı Sındırgı Meydan Kahvehanesinin açılması ümidiyle..
Ayrılıklarda o meydanda olur, belki bir uğurlama belki sessizce yol almayla belki son bakışlarla… Belki gurbettekiler için belki askere gidenler için belki de aşıklar için ve belki de ihtiyarlar için…
Meydan gayvemizi istiyoz