Anasayfa / Sındırgı Araştırma ve Tanıtım / Milli Mücadelede Sındırgı’nın Önemi ve Koca Yayla Muharebesi

Milli Mücadelede Sındırgı’nın Önemi ve Koca Yayla Muharebesi

SINDIRGI KUVÂ-Yİ MİLLÎYESİ

Yunanlıların İzmir’i işgal ermesi ve istiklâl Harbinin başlaması üzerine, Sındırgılar da bu kutsal mücadelede yer almışlar, vatan uğrunda malları ve canları ile seve seve gönüllü olarak hizmet etmişlerdir. ikinci Balıkesir Kongresinde Sındırgı ‘yı, Eşraftan Şatır-zâde Emin bey ile yine Eşraftan Zühtü Bey-zâde Mustafa Bey temsil etmişlerdir. Balıkesir ve cephelerdeki Kuvâ-yi Millîye masraflarının %4 ü Sındırgı ‘nın vatansever evlatları tarafından karşılanmıştır. Dördüncü Balıkesir Kongresinde ise Sındırgı kazasını İbrahim Efendi ile Azmi Bey; Çorum nahiyesini Ali Bey; Gölcük nahiyesini ise Ömer Efendi temsil etmişlerdir. Soma Cephesine bir milli taburla katılan Sındırgı, ayrıca Karakaya Milli müfrezesini de cepheye göndermiştir. Sındırgılı Ahmet Süreyya (Örgeevren) Bey ise Ayvalık’ta cephe Kumandanlığı görevinde bulunmuştur.  Akhisar ın ilk işgali sonrasında, Akhisar ‘dan gelen muhacirlere de kucak açılarak, iaşeleri ve barınmaları sağlanmıştır. Sındırgılı öğret­men Kadir Balkan ise Varnalı İsmail Hakkı Bey’in kumandasında olmak üzere Ayvalık Cephesinde takım kumandanı olarak görev yapmış ve büyük Kahramanlıklar göstermiştir. Sındırgı Kuvâ-yi Milliye harekelinde yer alan diğer isimler ise şunlardır; Fakı hacı Sadık Efendi, Sabri Bey-zâde Azmi Bey, Hasan Ağa-zâde Emin Ağa, Fakı-zâde Emin Efendi, Şatır-zâde Azmi Bey, Mehmet Efendi-zâde Ali Reşad Bey, İsmail Ağa-zâde, Ali Bey, Kocakonaklı Şükrü Bey, Mehmet bey oğlu, Şükrü Bey, Arif Bey-­zâde Sadık Bey, Ahmet bey oğlu Ömer Bey, Hüseyin oğlu emin bey, Kırkağaçlı Mehmet Efendi-zâde Ali Bey, Mehmet oğlu Saffet Bey, Bahaeddin Süleyman Efendi, Pehlivan-zâde Hacı Ethem Bey ve Nâki-zâde İbrahim- Bey Akhisar ve Soma cephelerinin çökmesi ve Sındırgı’nın 30 Haziran 1920 de işgal edilmesinden sonra pek çok Sındırgılı Kuvâ-yi Milliyeci akıncı müfrezelerine katılarak yunanlılarla mücadeleler­ine devam etmişlerdir. Kasım Karaca ve Kasap Ziya bu müfrezelerde görev yapanlar arasındadırlar. Kuvâ-yi Millîye mensupların­dan Hasan Ağa-zâde Emin Ağa ile Hacı Musa-zâde Fevzi Efendi, yunanlılar tarafından esir edilerek Eyne adası hapishane­sine gönderilmişlerdir. iki yıllık, işgal acıları, İbrahim Ethem Beyin kumandasındaki Kuvâ-yi Milliye müfrezelerinin 3 Eylül 1922 Pazar günü sabah saatlerinde şehre girmesiyle son bulacaktır.

KOCA YAYLA MUHAREBESİ

28 Şubat 1922 tarihinde Bigadiç’ in Alan Köyüne gelen İbrahim Ethem (Akıncı) Bey ve akıncı müfrezeleri, onikibin kişilik bir düş­man kolu tarafından Akdağ ve Alaçam dağlarında muhasaraya alındıklarını öğrenir. Bunun üzerine müfrezeler piyadeye çevrile­rek, bir kısmı başka bölgelere gönderilirler. İbrahim Ethem Bey, yanında Parti Mehmet Pehlivan Halil efe müfrezeleri olduğu halde ulus dağına çekilir. Düşman muhasarasının burada daha da sıkılaşması üzerine, 10 Mart günü düşman muhasarasının yarılmasına ve Sındırgı istikametine geçilmesine karar verilir. Ortacaalan, Gelemeç (Armutlu) Adalı Çalı ve Karakaya istikametini takip ederek 12 Mart günü Eğridere köyüne gelirler. Burada daha fazla kalmayan müfrezeler, 16 Mart 1922 Perşembe günü yanık burun (Eğridere’ye bağlı Çorlu mahallesi)  mevkiindeki Yağcıbedir aşiretinden çorlu İsmail’ in evine misafir olurlar. Ancak buraya geldikleri sırada, üzümcü (Şahinkaya köyü muhacir köyünde pusu kuran Yunan kuvvetleri ile Anzavur* döküntüsü Sündüklü Davut çetesinin baskınına uğrarlar. 17 Mart’ı 18 Marta bağlayan gecenin sabahında gerçekleşen baskın sonucunda.  Kuva-yi Milliye müfrezelerin den Gördesli Mustafa Çavuş, Tekirdağlı Hüseyin Çavuş, Gedizli Ziya, Kırkağaçlı Kadir Efe’nin eşi Fehime Hanım ve çocuğu ile yağcıbedirler den Tulların Hüseyin şehit olmuşlardır. Tulların Hüseyinin oğlu Mehmet (Çoban) bacağın­dan yaralanmış; Emet Kaymakamı Besim Bey, Sındırgılı Kâmil ve Parti Pehlivanın kayın biraderi Kamil de esir düşmüşlerdir. Düşmanda üçü anzavurcu* olmak üzere yedi ölü ve onüç yaralı vermiştir. Bu muharebeden sonra Halil Efe, eşi Makbule hanımın aziz naşını bilinmeyen bir yere (Yunanlıların eline geçmemesi amacıyla) gizlice defnetmiş ve kabir yeri bir sır gibi saklanmıştır. Şehit Makbule hanımın mezar yerinin nerede olduğu konusu tam yetmiş sekiz yıl bir sır olarak kaldıktan sonra Haziran 2000 de zamanın Balıkesir Ordu Donatım Okulu Komutanı Sayın Tüm General Kâmil Erdal Sipahinin ve merhum İbrahim Ethem AKINCI nın oğlu Sayın Burhan Cahit AKINCI’nın gayret ve teşvikleri ve Balıkesir Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi okutmanı Zekeriya ÖZDEMİR in çalışmaları sonucunda, harlak deresinde Derecatı mevkiinde bulunmuştur. Mezar yerinin tespitin de, Kocayayla müsademesinde bacağından yaralanmış olan ve halen sağ olan Çorlulu Mehmet Çoban ile aynı yerden Mahmut Altındağ’ın ve Şahinkaya köyü Muhtarı Kemal Ağışın büyük yardımları olmuştur. Sındırgı Kaymakamlığı tarafından basta Mücahit Makbule Hanım ve Kırkağaç’ın İlyaslar köyünden Fehime Hanımın mezarları olmak üzere bütün şehitlerimizin mezarları yeniden yapılmıştır. Yine Sındırgı Kaymakamlığı tarafından, tüm Kuvâ-yi Milliyecilerimizin aziz hatıralarına atfen Kuvâ-yi Milliye Anıt parkı yapılmıştır.

Dipnot *Ahmet Anzavur, Kuva-yi Milliye hareketine karşı ayaklanma başlatmış eski bir Osmanlı subayı, Kuva-i İnzibatiye kumandanı. Anzavur Ahmet, İstanbul Hükümeti tarafından sivil paşalık verilerek Anadolu’yu savunmaya gönderilmiştir. Lakin daha sonra isyan edenlerin safına geçtiği söylenmektedir.

SINDIRGI KUVAYİ MİLLİYE ANITI

Yazar: Süleyman Çetin

Sındırgı'da doğup büyümüş, Kendini geliştirmek ve memleketine daha iyi hizmet edebilmek için uzaklara, Balıkesir'den çook uzaklara, gurbete gitmiş Balıkesir sevdalısı bir Mühendis.. "Doyduğum yer değil, SEVDALI OLDUĞUM BALIKESİRDİR VATANIM" demiş ve almış kalemini başlamış yazmaya..

Dikkatini Çekebilir

TOROS DİYARI DOĞAL ŞEHİR SINDIRGI – 3

Renault 12 için “Dağ Keçisi” lakabı boşuna değilmiş. Özellikle kötü yollar, hatta insanların sadece yol …