Meslek, insanların yaşamlarını sürdürebilmek için yaptığı ve genellikle yoğun eğitim ve öğretim gerektiren uğraşlara denir. Dokumacılık ve Terzilik de bu mesleklerdendir.
“Dokuma, iki iplik sisteminin belirli bir sistemle dik açı yaparak kesişmesiyle elde edilen tekstil mamulüdür. İplik kesişmeleriyle oluşan yüzeye bağlama, örgü veya doku adı verilir. Dokumayı oluşturan enine ipliklere argaç (atkı) boyuna ipliklere çözgü adı verilir.”(1)
EL DOKUMACILIĞINI KULLANILAN ARAÇ VE TEKNİKLERE GÖRE ÜÇ SINIFA AYRILIR.
A) MEKİKLİ DOKUMALAR
a) Bezayağı
b) Dimi
c) Saten
B) KİRKİTLİ DOKUMALAR
a) Kirkitli Havlı Dokumalar
1. Halı
b) Kirkitli Düz dokumalar
1. Kilim
2. Cicim
3. Sumak
4. Zili
C) ÇARPANA DOKUMALAR
KAYNAK
1. Şimşek, Gülay, Karacakılavuz Dokumalarının Genel Özellikleri, T.C. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, Nisan 2007
2. Şimşek, Gülay, Karacakılavuz Dokumalarının Genel Özellikleri, T.C. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, Nisan 2007
Sındırgı’da bugün dokumacılık denildiğinde ilk akla gelen Yağcıbedir halı dokumacılığıdır Sebebi de Yağcıbedir halı dokumacılığının Sındırgıyı ülkemizde tanıtmış olmasıdır. Sındırgı’da bu halı dokumacılığı 1970’li yılların başlarına kadar sadece Yağcıbedir Yörüklerine ait beş köyde dokunmaktaydı. Sındırgı’nın bu köyleri dışında kalan bütün köylerinde ise yaygın olarak kumaş ve kilim dokumacılığı faaliyeti yapılıyordu.
Geleneksel Çulha (Çulfalık, İşlik) dokumacılığı Sındırgı da bir meslek haline gelmese de köylerde ve şehir merkezinde başkalarının kumaş, kilim vb. ihtiyaçlarını karşılayan bazı aile tezgahları hep olmuştur. Bu dokumacılar işlerini bir atölyede değil de evlerindeki çulha tezgahlarında dokuma faaliyetinde bulunurlardı. Yerleşik manav köylerinin tamamında dokumacılık yaygın olarak yapılırdı.
ÇULHALIK
Mekikli dokuma tezgahına çulhalık denir. Çulhalığa Sındırgı köylerinde Çulfalık, Çuvallık, İşlik gibi isimler verilmiştir.
ÇULHALIĞIN BÖLÜMLERİ
SELMİN (Marmar) : dokunan kumaş ve kilimin dolandığı silindir biçimindeki ağaç sırık. Selmin sırığının uç taraflarında selmini el kazığı ile çevirmeye yarayacak dört delik vardır.
EL KAZIĞI : (Geriçek) semlin sırığını döndürmek için kullanılan kol.
ÇIMBAR DEMİRİ : Dokunan kumaşın ön tarafını en açısında gergin tutarak daha sonra dokunacak tarafın büzülmesini engeller ve en genişliğini sabit tutan demir parçasıdır, iki uç kısmı da üç dişlidir.
MEKİK : Masırlara dolanmış argacın çözgünün içinden geçmesini kolaylaştıran alete denir.
MASIR : İpin sarıldığı ğçi delik kamışa denir.
TEFE : Argacı sıkıştıran tarağa denir.
AYAK (Pedal) : Çözgüyü alt üst ederek argacı tefeledikten sonra kilitleyen mekanizmaya denir.
GÜZÜ : Ayakla beraber çözgünün ikiye ayrılarak mekiğin çözgünün içinden geçmesini sağlayan mekanizmadır. İki ayaklı çulhada art arda iki, dört ayaklı çulhada ise dört adet vardır. Güzü tefe uzunluğunda iki kamış kalemin pamuklu iplerle birbirine dikdörtgen şeklinde bağlanmasıdır Güzü iplerle çözgü ipi sayısı kadar üst kalemle alt kalem arası bölünmüştür.
KAMIŞ KALEMLER (3 Adet):çözgü ipleri ilkinden başlayarak kalemin bir üstünden bir altından geçirilerek sıralanır.ikinci kalemde ilki Altan ikinci üstten geçerken üçüncü kalemde ilki üsten geçerken ikincisi Altan geçer ve bu sıralama ile devam eder.
DENGE AYAĞI : Tefe ve Güzün bağlandığı üst kalasları tutan orta ayağa denir.
Geleneksel her köy ailesinin evinde neredeyse bir çulhalık (çulfalık) mevcuttu. Osmanlıdan Cumhuriyetin 2000’li yıllarına kadar azalarak da olsa kumaş ve kilim dokumacılığı devam etmiştir. Aile büyüklerinden biri mutlaka yılın sonbahar, kış ve ilkbahar mevsimlerinin büyük bir bölümünde çulhalar da kumaş ve kilim üretimi ile meşgul olurdu. Fakat dokumada kullanılan çözgü ve argaç iplerinin hazırlanmasında aile kadınları ve kızları ortak çalışırlardı. Çulhalıklarda genellikle pamuklu kumaş, yün depme kumaş, yün dimi kumaş Önlük kumaşı, kuşak kumaşı, yağlık (havlu) kumaşı, çuval kumaşı, şal kumaşı vb. üretilirdi.
ÇULHALIKLARDA DOKUNAN KUMAŞ TÜRLERİ
A) SATEN KUMAŞ
Pamuklu kumaş,
İlk önce pamuk çıkrıklarda eğrilerek ip haline getirilir. Sonra eğrilen ip siyah, kırmızı, gök ve nadirde olsa yeşil renklerde boyanırdı. Genelde iki ve üç renkli ekose ve siyah, beyaz damalı kumaş ya da bazen de tek renkte (beyaz, siyah, kırmızı ve gök) kumaş üretilirdi. Şayet dokunacak kumaş ekose ve damalı ise Çulhalığa takılacak olan çözgülük hazırlanırken diziler belli aralıklarla farklı renklerden oluşturulması gerekirdi. Çözgülük beyaz renkli iplerden oluşturulur ise çizgili kumaş ya da düz renk kumaş üretilir. Argaç ise beyaz, siyah, kırmızı, mavi nadiren yeşil renkli iplerden hazırlanır. İsteğe bağlı olarak kumaş tek, ikili ya da üçlü, dörtlü renkler seçilerek dokunur.
Pamuklu Kumaş türleri
a) Göyneklik kumaş
– Alaca kumaş (Yörük alacası), çözgüsü beyaz ve farklı bir renk ipten, argacı ise farklı renklerden atılan kumaştır.
– Zengin alacası çözgüsünde beyaz ipin az olduğu ve argacın farklı renklerin kullanıldığı kumaştır.
– Bükmeli kumaş, çözgüsünde kullanılan ip beyaz ve diğer renkteki iplerden birinin beraber bükülmesi ile hazırlanan kumaş türüdür. Bükmeli kumaş iki farklı renkteki ipin zincir yapılarak bükülmesinden sonrasında yeni oluşturulan ip çilesi una bulanır ve üzerine sıcak su dökülür, burada un miktarı iyi
ayarlanmalıdır yoksa ip sertleştiği için devamlı kırılacaktır.
d) Çarşaflık kumaş
e) Kuşak ve Önlük kumaşı
f) Yağlık (havlu) kumaşı
Her kumaş türünde kullanılan ipin kalınlığı birbirinden farklı hazırlanırdı…
B) Yünlü depme (sıkıştırılmış) kumaş,
Kumaşın çözgüsü yapağının kirmanda eğrilerek ince ipe dönüştürülmesi ile elde edilir. Yapağı koyunların bahar sonunda tüylerinin kesilmesiyle oluşur. Kumaşın argacı ise yünün çıkrıkta pamuk gibi eğrilmesiyle elde edilir. Yün ise koyun tüylerinin ağustos ayında yeniden kesilmesi (kırkmak) elde edilir. Argaç ta kullanılan yün ipler masırlara sarılarak mekiğe takılır.
# Acaba “Masırın deliğinden Mısırı görmek” deyim bu masırdan mı türetilmiştir?
Çulhalığın iki ayaklığından (pedal) her birine basıldığında alttaki çözgü üste, üstteki çözgü alta iner. Mekik her ayağa basıldığında çözgülerin arasından geçilir ve mekiğin her geçirilmesinden sonra tefe dokuyucu tarafından kendine doğru çekilerek argaç ipi kumaşa sıkıştırılır. Diğer pedala basıldığında da sıkıştırılan argaç çözgülük tarafından kilitlenir.
Depme yün kumaş dokunduktan sonra gözeneklerin sıkılaşması ve kalınlaşması için dinkçilere (kumaş keçe depen usta) götürerek sıcak su eşliğinde deptirilir. Bu iş kumaşın dokuyan ailenin erkekleri tarafından da yapılırdı. Ama daha çok dinkçilere yaptırılırdı. Daha sonra kumaş erkekler için genellikle siyah kadınlar içinde yeşil renge boyanır.
C) Yün dimi kumaş,
Dimi kumaşta aynı yün depme kumaş malzemesiyle üretilir. Aradaki tek fark çulhalığın ayak sayısı iki değil dörttür. Üretim aşamasında bu kumaşın kalınlığı ve sıklığı depme kumaşın iki katıdır. kumaşın aynı bölgesinden iki kez argaç geçirilerek üretilir. Kumaş Çulhalıktan çıktıktan sonra boyama aşamasına tabi tutulur ve dikime hazır olur.
Sındırgı bölgesinde yünlü dimi olarak zikredilen kumaş dört ayaklı çulha yerine iki ayaklı çulha ile dokunduğu ifade edilmektedir. Lakin literatürde bu kumaşın dört ayaklı çulha ile üretilebileceğini yazmaktadır. Pürsünler köyünde dört ayaklı çulha ile Yavşa teyze dimi kumaş üretimi yapmıştır.
Hem depme hem de dimi kumaş dokumacılığında siyah ve kahverengiye kaçan renkteki koyunlardan elde edilen yapa ve yünler beyaz koyunların yapa ve yünlerinden ayrılır ve bu yapa ve yünlerden dokunan kumaşlar boyanmadan dikime hazır olurdu.(1)
D) Şal (Örtü) kumaşı Yün kumaştır.
E) Yün kuşak kumaşı
F) Yün önlük kumaşı
G) Çul kumaşı Keçi kılından örülen kumaştır.
H) Çuval kumaşı
Üretilen kumaşlardan mevsime uygun giysilerin dikilmesi yukarıda da belirttiğimiz gibi kadınların görevidir.
Çulha dokumacılığı bugün Sındırgı’da terk edilmiş bir zanaat dalı olmasına rağmen halen çulha dokumacılığını nasıl yapıldığını bilen ve hayatta olan kadınlarımız köylerimizde yaşamaktadır. Lakin dokumacılığı bilen kadınlarımız 60 yaşının üstündedir ve her geçen gün sayıları da azalmaktadır. Geleneksel çulha dokumacılığını gelecek nesillere aktarılabilmesi için yerel yöneticilerimizin mutlaka bir proje kapsamında dokumacılığın son temsilcilerini bir araya getirerek çulha dokumacılığını gençlere öğretebilecek bir proje geliştirmeleri kültürel zenginliğimizi sürdürecektir.
KADIN ELBİSELERİ
PAMUKLU : Bugünkü sişme montların dikim tekniğine sahiptir. Dış yüzdeki kumaş ile içte kalan kumaşın arasına pamuk yerleştirilir ve iki kumaş belli aralıklarla boydan boya dikilerek giyime hazır hale getirilir
DEPME KUMAŞTAN ÇEKET (MONT): Genellikle siyah renkli kumaştan dikilirdi.
PAÇALI DON (Şalvar) : Pamuklu kumaştan dikilir ve paçaları büzmelidir.
GÖMLEK : Beyaz renkli kumaştan veya boyuna çizgili kumaştan dikilirdi.
YELEK : Genellikle Kırmızı ve siyah renkli kumaşlardan dikilirdi.
ÖNLÜK : Pamuklu veya yün dokuma kumaştan hazırlanırdı.
Gençler püsküllü, orta yaşlılar ve yaşlılar düz önlük giyerlerdi.
KUŞAK : Genellikle yün iplikten dokunurdu.
ERKEK ELBİSELERİ
AK DON : Pamuklu kumaştan dikilen pantolondur.
DEPME PANTOLON : Yün depme kumaştan dikilen pantolondur.
ENTARİ : Genellikle sarı pamuktan dokunan kumaşlardan dikilirlerdi.
ÇEKET : Yün kumaştan dikilen giysidir.
PALTO : Dimi kumaştan dikilen giysidir. (Köylülerin pek sahip olamadığı giysidir.)
KAYNAK
1. Zeynep TEKEL (Pürsünler Köyü)
2. Sevim ALBAYRAK (1940 Pürsünler Köyü)
3. Mevlüt ABLAK (Derecikören Köyü)
4. İsmail Durmaz (Kınık Köyü)
DERLEYEN : Halil İbrahim ALBAYRAK