Bir orman yangın yerinin tasvirini yapmaya çalışacağım, her ne kadar tamamen anlatamasam da… Ormancılık teşkilatının alışık olduğu bir manzara: Orman Yangın yeri manzarası. Hayalinizde bir manzara düşünün, tablosu yapılacak bir arazinin yanmış görüntüsü. Önümde kapkara kocaman, hektarlarca, daha dün yeşil yeşil ağaçların olduğu bir arazi var. İnsanın boğazını yakan bir koku, toz, kül, yanık yanık kütükler… Mangal yaparken aradığımız meşe közleri, yangını devam ettirdiği için suçlu… Etrafta çepe çevre kapatan duman bulutları… Bu güzelim manzaraları gören karşı tepeler kara dumandan ve alevden görülmüyor artık. Her yer aynı; kül, duman, yanık, alev… İşçiler, yangın yerinin verdiği o dayanılmaz ızdıraptan ve birazda niyetli olmaktan bitap düşmüşler. O baharda yeşeren ağaçlar yok. Dağ tepe her daim yeşillik oluşturan otlar; yangını genişletici sebep olmuş. O güzelim yerde dağılmış karınca yuvaları, kül sebebiyle yolunu kaybetmiş karıncalar, ara sıra hortlayan kertenkele, yangın sebebiyle suyu kesilmiş çeşme-pınar, yanık kaplumbağa, yuvasını arayan yılan yavrusu, yanık yılan ölüsü, yangın sebebiyle kurumaya yüz tutacak meyve ağaçları var. Biz gidince bu yanık manzarayı seyredecek olan karşı yamaçlarda köyler var. Belki ‘falancanın yanık yeri’ diye bu araziye isim de verirler.
Akşam oluyor, sönmeye yüz tutan arazide ara sıra dumanlar çıkıyor yine de. Biz gideceğiz ve bu korku filmi bitecek.
Etiketlerişçi orman sındırgı yangın
Dikkatini Çekebilir
KÖYDE ÇÖP OLMAZ
Köy yaşamında israf ve atık kavramları neredeyse yoktur. Her şey doğaya saygı ve sürdürülebilirlik anlayışıyla …