Üniversite öğrenimine devam ederken Sosyal Sorumluluk Projeleri uygulamaya başladım. Aslında Sındırgı METEM’de Muhasebe ve Finansman bölümünde okurken Sosyal Sorumluluk projeleri ile tanıştım. Öğrenim yılımın 4. yılında okuluma ara verip Slovakya’ya taşındım.
İlk olarak 2017 yılında Youth Exchange ile Ispanya/Madrid’e gitme fırsatı buldum. 2019 yılında lider olarak yürüttüğüm “Çocuk İçin Sanat” adlı proje de 350 kişiye ulaştım. Geçtiğimiz Ekim ayı içerisinde “Erasmus haftası” etkinliği ile Mersin Üniversitesinde Dernek ile hazırladığım proje de 450 kişinin katılımına ulaştık.
Peki bunları neden mi anlatıyorum? Eğer Esc (European Solidarity Corps) Türkçe açılımı ile ADP (Avrupa Dayanışma Programı) projesine gitmek isteyenler var ise bu yazımız yardımcı olacaktır. Esasen illa ki kendiniz proje yapmanıza gerek yok, içerisinde yer almanız, Cv’niz de ki yeteneklerinizi arttıracaktır. Bir çoğunuz gibi benim de “Avrupa hayalim” vardı ve hiç masrafım olmadı. Pasaport,Uçuş masrafları, Konaklama ve Cep harçlığım karşılanıyor. 18-30 yaş arasında ki her gencin bu fırsattan yararlanma imkanı var.
Projeye Dahil Olma Hikayem
Bir yıl boyunca bir sürü projeye başvurdum. Ümidimi kaybettiğim anda Slovakya’da YMCA Derneğinden “kabul” aldım. Vize konusunda biraz sorunlar yaşasam da 11 Aralık 2019 tarihinde İstanbul’dan Viyana’ya uçtum. Sonrasında otobüs ile Slovakya’ya geldim. İlk gün evde birkaç sorunla karşılaşsam da Koordinatörüm kısa süre içerisinde ki eksikliklerimi karşıladı. Proje koordinatörlerinin iş bitirme ve yardımcı olma becerilerine hayranım.
Berlin ve Türk Kahvaltısı
21 Aralık da Yılbaşı tatili için Almanya’ya yola çıktım, 19 saat yol sonrasında Berlin’e vardım. Gider gitmez “Türk kahvaltısı” yaptım. Özlemişim çayı, peyniri, sebzeyi… Bildiğiniz kahvaltı ama özlüyorsunuz.
Berlin’de kendimi Türkiye’de hissettim, gideniniz varmı bilemiyorum ama Almanca konuşan çok az kişiyle karşılaştım. Bu kadar fazla Türk olduğunu bilmiyordum. Türklere ait restaurat, manav ve market çok var. Ve Berlin’e giderseniz “Berlin Döner” deneyin. Berlin’e gidip de “Berlin Duvarı”nı görmeden olmaz tabii…
Berlin’in buz gibi havasında gezmek bile bir harikaydi ve inanılmaz güzel duygular bıraktı bende. Caddelerde gezinmek, bol fotoğraf, hediyelik almak, müzeler, dost ziyaretleri ve anılar…
Slovakya’ya döndüm ve sonrasında eğitimlere devam ettim. Avrupayı gezmek için planlarım bakidir.