Merhabalar, bu yazımızda bir konuyu daha ele alacağız. Keyifli okumalar diliyoruz.
Bir çoğumuz hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği kavramlarını duymuştur yada ne olduğu konusunda az çok fikir yürütebilir. Ancak ışık kirliliği pek bilinmeyen, dikkat edilmeyen ve önemsiz kabul edilen kirlilik türü. Aslında enerjinin boşuna kullanılması, israf. Kul hakkı ve bu da dine göre haram, hukuka göre kamu malına zarar.
Evet değinmek istediğim konu aslında öğüt değil çevreyi, güvenliğimizi, enerji tüketimimizi ve sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen ışık kirliliği. Işık kirliliği yapay ışığın fazla ve uygun olmayan şekilde kullanımından kaynaklanan kirliliktir. İnsanlara, yaban hayatına ve iklim değişikliği diye tabir ettiğimiz mevsimlerin değişmesi -ciddi problemdir başka yazımda ele alayım.- gibi ciddi olumsuz sonuçlar doğurur. Kısacası uzun vadede kendimize, çevremize ve orada yaşayan hayvanlara sürekli zarardır ışık kirliliği.
Belki dedelerimiz, ninelerimiz bilir, ışık kirliliği yokken gökyüzü daha berrak, gök cisimlerinden bazıları çıplak gözle görülebilirdi. Onlar yaz geceleri gökyüzüne baktıklarında muhteşem gökyüzünü rahat görebilirlerdi. Belki ne hayallere daldılar gençken..
Işık kirliliğinin olmadığı yerlerde bu tür gökyüzü gözlem şenlikleri hala yapılmakta. Gökyüzüne ilgi duyan ve organize olan kişiler hala mevcut. Sayıları da azımsanacak kadar değil hani.
Gökyüzü gözlem etkinlikleri nedir derseniz kısaca anlatayım. Her yıl temmuz aylarında Prof. Dr. Ethem Derman hocanın önderliğinde Isparta’nın Yenişarbademli İlçesinde bulunan Melikler Yaylasında düzenlenmekte. Organizasyon dediğim gibi oldukça büyük. Gelenler kamp malzemeleriyle gelmekte ve alanda internet için mobil istasyonlar kurulmakta. Gözlem için getirilen teleskoplara jeneratörler getirilmekte. Çok çok özetlenecek olursa, büyük bir yayla etkinliği yani.
Geleyim sadede, bu etkinlikler Türkiye’nin en karanlık diye tabir edilen ışık kirliliği en düşük yani zifiri karanlık dediğimiz bölgelerinde yapılmakta. Bu yazıda da ele alacağımız konu Ege ve Marmara’nın en karanlık bölgesi, Sındırgı.
Karanlık bölgeleri tespit edebileceğimiz internet sitesinden aldığım haritada en karanlık bölge Balıkesir’in Doğal Şehir sloganlı Sındırgı İlçesinin Sarıcaova Yaylası. Uludağdan sonra en yüksek olduğu bilinen Ulus dağının etekleri buralar. hem düz arazi, binlerce kampçının arabaları park edebileceği, çadır kurabileceği, tatlı su çeşmelerinin bulunduğu bir yer. Leyleklerin göç yolları da bu bölgededir. Bu yıl sırf bu sebeple elektrikler bu bölgede kesilmişti.
Gelmişken Çoturtepe Zindan Kayalıkları, Kıran Çıralı Ambarları, Çaygören Baraj Gölü, Hisaralan Termal Turizm Alanı, Eman Termal ve her cumartesi köylülerin açtığı Sındırgı Doğal Ürünler Pazarı, Topraktan Çömlek -Testi Atölyesi, Hanımeli Çarşısı, El dokuma Yağcıbedir Halı Atölyesi gezilebilir.
Sonuç olarak Ege ve Marmara’nın gökyüzü şenliklerinin en güzel yapılacağı yer Ulus’un etekleri olabileceğini dile getirebiliriz.
Işığınız kısık, gökyüzünüz açık olsun.